Yargıtay’ın mobbing sınavı
Yargıtay, yeni yılda Türkiye’de son yıllarda artık sık sık dava konusu yapılmaya başlanan işyerinde psikolojik taciz (mobbing) davalarının “kişiye mi idareye mi açılabileceğini” belirleyen önemli bir karara imza atacak. Önce dava konusu mobbing dosyasına gözatalım.

Tahir Çalgüner, 1993’te Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’ne araştırma görevlisi olarak girdi. 2003’te aynı bölümün ana bilim dalında doktora eğitimine başladı. Çalgüner, 2009’dan itibaren bölüm ve dekanlık yönetimiyle çok sayıda sorun yaşadı.2010 Şubat’ta adli yargıya başvurdu. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 15 bin liralık mobbing davası açtı. Dava dilekçesinde, Çalgüner, 2009-2010 yıllarında, dönemin Fakülte Dekanı Prof.Dr. İbrahim Gürer, Bölüm Başkanı Prof.Dr. Gülseven Ubay Tönük ve Bölüm Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Metin Şenbil’in “psikolojik tacizine uğradığını” öne sürdü.
HUSUMETTEN RET
Dava sürecinde bilirkişi Çalgüner’e dönük “Ağır mobbing var” diye raporu verdi. İki yıl süren davada dosyanın esasına girmeyen mahkeme, Anayasa ve Devlet Memurları Kanunu’nda, “kamu görevlilerinin yetkililerini kusurlu eylemlerini nedeniyle oluşan zararlarda doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine” hükmetti. Dava “Husumet” nedeniyle reddedildi. Başka bir ifadeyle Çalgüner’ün mobbing davası için “psikolojik tacizine uğradığını” iddia ettiği kişiler değil devlet adres gösterildi. Çalgüner de bu kararı Yargıtay’da temyiz etti.
DEVLET MOBBİNG YAPAMAZ
Çalgüner’in ilginç davasında gözler Yargıtay’ın vereceği temyiz kararına çevrilirken, Mobbingle Mücadele Derneği Başkanı Hüseyin Gün’le konuştum. Bakın Gün kararı nasıl değerlendirdi:
“Eğer kişi bu cezayı kendisi ödemez devlet öderse o zaman mobbingin önüne geçilemez. Devlet memuru 657 sayılı kanunla korunuyor. Mobbing faaliyetlerinden dolayı bu kişiler adına devlet yargılanıyor. Bu durum pozitif hukuka ve evrensel hukuka aykırı. Devlet kamu görevlisini koruyor. Koruduğu için adli yargıdan uzaklaştırıp kalkan getiriyor.
Bu devletin işlediği bir suç değil. Bu kişisel bir suç. Eğer kişiye ceza verilmezse mobbing yapanlar için caydırıcı olmaz. Karar mantıksal açıdan yanlış. Tahir Çalgüner’e yapılan çok büyük bir hukuksuzluk. Dünyanın hiçbir yerinde böyle hukuka aykırı bir karar verilmemiştir. Çünkü devlet mobbing yapamaz. Mobbing kişisel bir kusurdur.”
MOBBİNG ALGILANAMIYOR
Mobbing avukatı Sevgi Güven Altıparmak ise şu değerlendirmeyi yapıt:
“Mobbing daha yeni bir konu olduğu için hakimler mobbingi algılayamıyor. İdari eylem işlemi bulunmadığından eylemsizlik şeklinde karar alınıyor. Örneğin mobbing yapan kişi sözlü tacizde bulunuyor. Adli yargıda tanık dinletemediğimiz için bunların ispatını yapamıyoruz. Yargıtay bu davada nasıl bir karar alacak merak ediyorum” diye konuştu.
Dernek başkanının ve mobbing avukatının değerlendirmeleri böyle. Son sözü ise Yargıtay söyleyecek. Hukuk sistemimiz açısında, mobbing suçlamasının kamuda yaşanması halinde yargısal sürecin nasıl işletileceği de belirlenmiş olacak.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası