Son yıllarda ülkemizde hayvanlara verilen değer üst seviyelere çıksa da yeterli boyutta görmek mümkün değildir. Şöyle ki; geçmişte insanoğluna yarar sağladığı için evcilleştirilen kedi ve köpekler ile çiftlik hayvanları, günümüzde özel ilgi nedeniyle de beslenmeye başlanmış ve bir can taşıdıkları için kıymet verilirken, işyerini bekletme, özel eğitimde kullanma, dövüşlerde kullanma, bahislerde, yarışlarda kullanma gibi değişik nedenlerle de beslenmektedir. Şimdiye kadar hayvanları koruma kanunu iyi niyetlerle yapılmış olmasına rağmen onları korumak için kifayet vermemektedir.

Ülkemizde hayvan olmak hele sahipsiz olmak;

O zaman söz sahibi çok olur. Mahallede ergin olan olmayan, seven sevmeyen, büyüğü küçüğü onlar için kendilerinde hep bir söz hakkı görür. Kimisi kokusundan, kimisi çöpleri devirmesinden, kimileri korkuttuğundan kimisi de kedileri kovalayan köpeklerden ya da güvercinleri koruduğunu düşünen kedilere karşı hep bir tavır, hep bir kibirli düşünce halindedir. Herkes belediyelere söylenir, yapmak istediklerini onlardan bekleyip hayvanların üzerinde söz sahipliğini devam ettirir. Köpekler yakalanır onların iyilikleri (!) için kısırlaştırılır ve doğanın dengesi bozulur. Suç işlemeyen köpekler ve kediler yakalanır sebepsizce kafeslerde sürgün hayatı yaşatılır. Hayvan severler  gelir arada bir onlara gazete getirir, mama getirir, arada bir sever ….. bu böyle hayatın geçeceği beklenir…

Ülkemizde hayvan olup taciz görmemek;

Mümkün değil… onların beklediği tek şey anlaşılmak, bu dünyada onlarında yaşama hakkı olduğu  farkına varan bir toplulukla yaşamak, aynı diğer kedi ve köpekler gibi, gelişmiş ülkede yaşayanlar  gibi….

Sevgilerimle,

Doç.Dr. Serkal GAZYAĞCI

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası