Dilekçe ile Başvuru
-İşyerinde psikolojik taciz davranışlarına maruz kalan kişiler, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili idari makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler.
-Başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine en geç 30 gün içinde gerekçeli olarak cevap verilir. İşlem safahatının duyurulması halinde alınan sonuç ayrıca bildirilir. Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen dilekçelerin, Dilekçe Komisyonunda incelenmesi ve karara bağlanması 60 gün içinde sonuçlandırılır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru  öğrenmek için Tıklayın

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) Yoluyla Başvuru
İşyerinde psikolojik taciz şikayet ve talepleri için “Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)”ne https://basvuru.tccb.gov.tr/Forms/pgDefault.aspx adresinden başvuru yapılabilir.

ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi Üzerinden Başvuru
-İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Başbakanlık Genelgesi’nin 4 üncü maddesi uyarınca 2011 yılından bu yana psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek amacıyla ALO 170 hattı üzerinden çağrılar alınmaktadır.
-İşyerinde psikolojik taciz konusunda eğitilmiş ve hattı arayanlara destek olmak üzere görevlendirilmiş psikologlar, kişileri bilgilendirilmekte ve yönlendirmekte, onlara destek olmakta ve şikayet başvurusunda bulunmak isteyenlerin başvuru taleplerini almaktadır.
-ALO 170 hattı üzerinden psikolojik taciz şikayet başvuruları, başvuruyu yapan kişinin kamu veya özel sektörde çalışmasına bağlı olarak farklı şekilde değerlendirilmektedir. Özel sektör çalışanlarınca yapılan başvurular, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından incelenmekte; kamu sektöründe çalışanlar tarafından yapılan başvurular ise psikolojik tacizin gerçekleştiği kurum tarafından incelenmektedir.
-ALO 170 çağrılarına en geç 72 saat içerisinde cevap verilir.

Başvuru Şartları
  • 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına İlişkin Kanunda belirlenen esaslara göre, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile Türkiye’de oturan yabancı gerçek kişiler başvuruda bulunabilirler.
  • Başvuruda bulunabilmek için başvuranın menfaatinin etkilenmesi koşulu aranmaz.
  • Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri ve yargı mensupları ile üniversite görevlileri hakkında yapılan etik ihlal başvuruları işleme alınmayacaktır.
  • Etik davranış ilkelerine aykırı uygulamalarda bulunduğu iddiasıyla, en az Genel Müdür veya eşiti seviyedeki kamu görevlileri hakkında yapılan başvurular işleme alınacaktır. (Not: Diğer kamu görevlileri hakkında etik ihlal başvurularınızı, kurum yetkili disiplin kurullarına yöneltilmek üzere ilgili kurum amirliğine yapınız.)
  • İnceleme sırasında yargıya intikal ettiği anlaşılan başvurular işleme konulmayacaktır.
  • Kamu görevlilerini karalama amacı güden, haklı bir gerekçeye dayanmayan, başvuru konusuyla ilgili yeterli bilgi ve belge sunulmamış başvurular işleme alınmayacaktır.
  • Etik davranış ilkelerine aykırı uygulama olduğu iddianızı; kişi (Unvanıyla birlikte), zaman ve yer belirterek somut biçimde gösteriniz. İddianızı destekleyen mevcut bilgi ve belgeleri başvurunuza ekleyiniz.
  • Tüzel kişiler (kurum/kuruluşlar, sendikalar, dernekler vb.) tarafından yapılan başvurular işleme alınmayacaktır.
  • Oluştuğu tarihten itibaren 2 yıl içinde yapılmayan etik ilkelere aykırı davranışlar hakkındaki başvurular işleme alınmayacaktır.
  • Başvuru yaparken kimliğinizin gizli tutulmasını istediğiniz takdirde, bunu belirtiniz.
En az genel müdür ve eşiti seviyedeki kamu görevlileri için tıklayınız…

 

Kamu Denetçiliği Kurumuna (Ombudsman) Başvuru
Kamu Denetçiliği Kurumu, bireyler ve kamu iradeleri arasındaki sorunların kısa sürede çözümlenmesi veya çözümlenmesine katkı sağlamak için oluşturulmuş anayasal bir kuruluştur. Kamu Denetçiliği Kurumu şikayetleri, insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka uygunluk ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden inceler.
Kurum, devletin kendine güvenip, kendini halkın denetimine sunmasıdır. Devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeleri yerinde inceleyebilir. İlgili kurumlardan her türlü bilgi ve belge isteme yetkisine sahiptir. Kurumlar da 30 gün içerisinde kendilerinden talep edilen bilgi ve belgeleri göndermek zorundadır.
Kamu Denetçiliği Kurumu şikayet üzerine idarenin işleyişini inceleme ve araştırma yetkisine sahiptir.
Kurum, Hukukun üstünlüğünün sağlanması, iyi yönetim ilkelerinin yerleştirilmesi ve halka karşı sorumluluk anlayışı içinde ve hakkaniyet temelinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bağlı bir denetim mekanizması olarak 2013 yılından itibaren faaliyetlerini sürdürmekte, halkın avukatlığını yapmakta ve aldığı kararlar ile idareye yol göstermektedir.
“İnsanların en hayırlısı insanlara en fazla faydası dokunandır” inancı ile “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” ilkesini kendisine rehber edinen Kamu Denetçiliği Kurumu;

  • İdarenin hizmet kalitesinin yükseltilmesine,
  • İyi yönetim ilkelerinin yerleşmesine,
  • İnsan haklarının gelişmesine,
  • Hukukun üstünlüğünün sağlanmasına,
  • Hak arama kültürünün yaygınlaşmasına,
  • Şeffaf hesap verebilir, insan odaklı bir idarenin oluşmasına

katkı sağlamaya çalışmaktadır.
-İdarenin eylem ve işlemleri karşısında psikolojik tacize maruz kaldığını iddia eden gerçek ve tüzel kişiler, herhangi bir ücret ödemeksizin Kamu Denetçiliği Kurumuna şikayet başvurusu yapabilir.
-Şikayet dilekçeleri; posta, elektronik posta, faks ve web sayfasından elektronik sistem yoluyla yapılabileceği gibi illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da yapılabilir.
Başvuru için tıklayın

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna Başvuru
-Kişiler, işyerlerinde yıldırma ile ayrımcılığa maruz kaldığı iddiasıyla herhangi bir ücret ödemeksizin Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na başvuru yapabilirler.
-Başvurular illerde valilik, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da yapılabilir.

-Dilerseniz “Mağdur Başvuru Formu”nu doldurarak Derneğimize de başvurabilirsiniz.
-Derneğimiz kurulduğu 2010 yılından bugüne önemli mesafeler kat ederek, başta TBMM olmak üzere, ÇSGB, Sağlık Bakanlığı, YÖK, Üniversiteler, Barolar, Odalar, Sendikalar, Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte ortak faaliyetler yürütmüş, çeşitli çalıştay, sempozyum ve panellerde yer alarak Mobbing farkındalığının geliştirilmesi ve Mobbing ile Mücadele adına ülkemiz çalışanlarına önemli hizmetler vermiştir.
-Derneğimiz Türkiye genelinde örgütlenmesini hızla tamamlayarak, illerde hizmet veren 21 Temsilciliğe ulaşmış, binlerce mobbing mağduruna destek olmuştur.
-Dernek olarak amacımız; Çalışma barışının korunup, kollanması ve geliştirilmesi, onurlu çalışma hakkının gözetilmesi, ülkemizin beşeri sermayesi olan deneyimli, birikimli insan kaynağının doğru kullanılması, heba edilmemesi, çalışanların, verimli, huzurlu, sağlıklı ortamlarda çalışması için çaba sarfetmektir.
-Bu amaçla her yıl; akademisyen, avukat, işveren, yönetici, insan kaynakları uzmanı, iş güvenliği uzmanı, mobbing mağdurları ve çalışanların yanısıra konuya ilgi duyan çok sayıda katılımcıya  Mobbing Farkındalık Seminerleri ve Mobbing Temel Analiz Uzmanlık Eğitimleri veriyoruz.

Yargı yolu
Psikolojik tacize ilişkin olarak somut olayın özelliklerine göre, hukuk yargısı, ceza yargısı yahut idari yargı yollarına başvurulması mümkündür.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununda “Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü yer almaktadır (md. 3) Yargı yoluna başvurulmasında bu madde hükmü gözönünde bulundurulmalıdır.
Hukuken Önemli Sorun:
Mobbing’in İspatı : Uzunca bir sürede meydana gelen bir saldırı bulunduğunu ve bunun sistematik, amaçlı ve böylelikle bir anlam bütünlüğü oluşturacak şekilde gerçekleşmiş olduğunu ispatlamak zordur. Bu zorluğun aşılabilmesi için, belge toplama, vakıaların kaydını yapma, örneğin olaylar meydana geldikçe bir günlüğe kayıt yapma gibi önerilerde bulunulmaktadır. Ayrıca, yargıcın da, mutlak / kesin ispat aramak yerine kuvvetli olasılıktan hareketle karara ulaşması görüşü, Türk hukukunda ve karşılaştırmalı hukukta öğreti ve yargı uygulamalarına egemen olan diğer bir çözüm önerisidir.
BORÇLAR KANUNU MADDE 417- İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.
İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlâline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tâbidir.
Açılabilecek davalar:
İşçi için
• Manevi Tazminat
• Tacizin durdurulması
• İş akdinin haklı nedenle feshi (Ahlak ve iyiniyete aykırı davranış)
• Soruşturma açılmasını isteme /delil toplama
Türkiye’de mobbing davaları açılmaya ve kazanılmaya başlanmıştır.
Ankara 7. İdare mahkemesi’nin 2007/875 E. 2008/2297 K. Sayılı dosyasında ilk defa karşı oy olarak yer almıştır. “ davacının sürekli hak arama arayışı ve girişimi içerisine sokulduğu ve bu yolda ölçüsüz bir güvensizlik hissinin yaratıldığı görülmekle” mobbing iddiasının hukuki gerekçelerinin oluştuğu kanısına varılmıştır.
Sonuç
Mobbing bir insan hakları ihlalidir

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası