Bu ülkede uzun süredir yaşıyoruz. Daha ne kadar yaşarız bilinmez.Ben oldum olası insanları gözlemliyorum.Çoğunu anlamıyorum çünkü anladığımı sandığım bir çok insan beni ciddi anlamda yanılttı ve hayal kırıklığına uğrattı. Öylesine korkak öylesine silik bir toplum olduk ki gerçeği söyleyemiyoruz. Siz bazı tepkisel olaylara bakmayın. O toplum psikolojisi içinde verilmiş bir tepkidir bu benim kanaatim. Toplumsal eylemler içinde kendince tepki gösteren insanların çoğuna bireysel bir konuda tanıklık yapar mısın dediğinizde emin olun yapmayacaktır. Ben sözü dönüp dolaştırıp yine mobbinge getireceğim. Bir imam yatsı namazında Fatiha suresinden sonra her akşam Tebbet suresini okuyormuş. Cemaat kendi arasında konuşmaya başlamış, imamı uyarmışlar, tabiî ki imam alışmış Tebbet okumaya, cemaate dönmüş ey cemaat, vaat ettiğini dayağı atsanız da benim yine tebbet okuyasım geldi demiş. Benimde yine mobbing konusunda mağdurların en yakın arkadaşları tarafından yalnız bırakılmaları hususuna değinesim geldi.

İnsanlarımız o kadar ürkek durumdalar ki şaşırmamak mümkün değil. Şunu dahi duyarsanız şaşırmayın. Birisi kulağınıza eğilip” sakın kimseye söyleme, bende de duymadın aramızda kalsın bu ülkenin Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL”müş diyebilir. Bunu geçende bir hocamız anlattı. Hakikaten korkak olduk. Bu yazım siyasi amaçlı değil tamamen gerçekleri tespit amaçlıdır. Biz öğrenci iken simitçilerden ve ayakkabı boyacılarından şüphelenirdik. Bunlar sivil polis diye.Simitleri bayat ise polistir taze gerçek simitçidir, şeklinde yorumlar yapardık, gençlik işte. Halbuki işlediğimiz bir suç da yoktu,okuldan yurda yurttan okula kaba bir yakıştırma ile tam bir inektim.Korku işte kafamıza bir şeyler sokmuşlar demek ki.Şimdi işyerlerinde tanık bulamayan, hatta aleyhe tanıklık yapılan(bende dahil) mağdurlar ne yapsın, çünkü bizzat arkadaşına küfür edildiğine,hakaret edildiğine tanık olan mesai arkadaşları bile tanık olmuyor.Asker ve polisler mobbing mağduru olduğunda, diğer çalışanlara nazaran  daha az tanık bulmaktadırlar.Kadir İNANIR’ın(Karabayram ismiyle) başrolünü oynadığı bir film vardı”YILANLARIN ÖCÜ” orada  köyün muhtarının ve 5 kardeşi olan Hacıeli’nin(Sanatçı Erdal ÖYAĞCILAR oynamıştı) psikolojik,Fiziksel,ekonomik şiddetine maruz kalan Karabayram ve eşi(Serpil ÇAKAMAKLI) Annesi rolündeki(Fatma GİRİK), Kaymakama şikayete gitmek isterler. Kadir İNANIR (Karabayram  rolünde)  Haceli ve kardeşleri tarafınan muhtarın evinde bir tuzakla falakaya yatırılır, hamile olan eşi Haceli tarafından beline taşla vurularak düşük yaptırılır,Karabayramın annesi rolündeki Fatma GİRİK komuşlarından bir kadına sorar” bacım biz kaymakama şikayete gidceğiz,evimizin önüne ev yapmalarına müsaade etmekedik deyu Karabayramımı dövdüler,kuzumuzu çaldılar ve gelinimi beline vurarak düşük  yaptırdılar şahitlik edermsiniz” KOMUŞUNUN CEVABI ÇOK GÜZEL,”BACIM TEBİKİ BİLDİĞİMİZ GÖRDÜĞÜMÜZ ŞEYE ŞAHİTLİK EDERİZ,DOĞRUYU AHİRETTEMİ SÖYLEYECEĞİZ.”

Sakın kimse benden duyduğunu söylemesin, aramızda kalsın, ben Mobbingder Genel Başkanıyım ve hala memurum.05.04.2014

Bir arkadaşımın kızının söylediği gibi yok böyle bir dünya.

 

        Mobbingsiz bir dünya diliyorum.

                                                                                                                   Hüseyin GÜN

                                                                                                                 Mobbingder Genel Başkanı                                                         

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası