PSİKOLOJİK BASKIDA NELER OLUYOR?

Bu terörü (işyeri terörü) ise şöyle tanımlamıştır (Leymann,2007, www.leymann.se): “Bir ya da birkaç kişinin tek bir kişiye sistemli olarak yönelttikleri etik dışı iletişim ile düşmanca davranışlarda bulunulmasıdır”. Sık sık uygulanan ve uzun süre devam ettirilen bu eylemler, işyerindeki stres türleri içinde en ciddi ve etkin olanıdır. Psikolojik Taciz sürecine hedef olan kişi ise işyerinde yardımsız, korunmasız ve tek basma bırakılmaktadır.

Mobbing terimiyle tanışmamız çok uzun süre olmasa da kavramlar, tanımlamalar, olayın çerçevesi çizildiğinde aslında mobbing’e çok ta uzak olmadığımızı gördük. Baskının her türlüsü kötüdür. Bir kumaşa baskı tarzıyla boyama, resim yapıldığını düşünürsek; kumaş çeşitli aşamalardan geçirilir; yüksek ısı,soğuk uygulama,kimyasallar vb. bu kumaştan yapılan bir tişörtten bu baskıyı çıkarmaya çalışsak defalarca yıkasak çıkarmamız mümkün değildir, ozonlu su ile yıkadığımız da belki bir kısmını çıkartırız ama kumaş yıpranır beklide  parçalanır. İşte bu sadece cansız bir kumaş olduğu halde baskı sonucu ona yapılanları temizlemek ancak onu eskitmekle mümkün olabildi. Bu küçük örneği herkes hayatında test etmiştir.

Baskı çeşitlerinden bahsedecek olursak ruhsal, cinsel, fiziksel, sosyal vb. Zorbalığın hangi türüne maruz kalırsa kalsın insan için her türlüsü kötüdür.  Günümüzde her gün gazetelerin birinci sayfasında şiddet, taciz, baskı, zorlama haberlerini görmemek mümkün olmuyor.  İnsan öyle muazzam bir şekilde yaratılmış ki sistem tıkır tıkır çalışıyor. Yüzyıllardır bilim adamları insan vücudu denilen âlemin işleyiş mekanizmasındaki incelikleri halen keşfedebilmiş değillerdir. Bir kumaş bile zorlama sonucu dejenere olup parçalanırken insan bünyesi nasıl oluyor da halen bütünlüğünü koruyabiliyor? Bu sorunun cevabını şöyle veriyorum ben kendimce yapılışı mükemmel olduğu içindir. Bu kadar mükemmel bir biçimde yaratılmış olsa da insan bünyesi ve ruhu da zamanla yıpranıyor ve sistem bozuluyor.

İnsan olarak en kolay görebildiğimiz, tanıyabildiğimiz problemlerle mücadele edebiliriz. Hekimler için de en kolayı görüp tanılayabildiği hastalığı tedavi etmektir.  Trafik kazası geçiren ve yaralanan bir kişinin tedavi sonrası iyileştiğini görmek mümkün hatta vücudun zamanla kendini yenileyip tamamladığını görebiliyoruz. Çünkü insan vücudunda binlerce küçük “hücre denilen canlılar var,bu canlılar hızlıca koşturarak yaraları tamir etmek için çalışırlar. Bir parmağınızın kesildiğini düşünün kanayan yere tampon yaparsanız kanama durur. Eğer yara küçükse baskı uygulamasanız da belli bir süre sonra kanama kendiliğinden durur. Çünkü damarlarımızda trombositler denilen kan hücreleri vardır ve bunların görevi kanayan bir yer varsa gidip o bölgeye yapışmaktır. Kesilen yeri kapatıncaya kadar trombositler gidip kesilen yerde barikat oluştururlar. Ne kadar mükemmel bir mekanizma değil mi? Kimse onlara bu işi yapmasını söylemiyor, zaten görevleri bu olduğu için alarm durumunda hemen görev başına gidiyorlar. İnsan vücudunda gelişen fiziksel travmalar belli bir süre sonra kapanıyorlar. Peki ruhunda oluşan yaralanmalar ne kadar sürede iyileşecek? İyileşebilecek mi? Ya da insan ruhunda ki yaraların ne kadarı tanılanabiliyor? Bu soruların yanıtlarını sonraki günlerde konuşalım…

 

Mukadder AVAN

Mobbing ile mücadele derneği yönetim kurulu üyesi

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası