Hüseyin GÜN
Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı

Mobbinge maruz kalan insanların, genellikle, kabiliyetli ve özellikli insanlar olduğu bir gerçektir. Bundan anlaşılıyor ki, eğer tercih şansınız varsa, iş veya işyeri tercih ederken becerilerinize uygun olmalarına dikkat etmelisiniz. Diyelim ki böyle bir tercih şansınız yok ve çalışmak zorundasınız. İşyeriniz, patronunuz veya çalışanlar seviyenizin altında. Çekip gitme hürriyetiniz de yok.

O zaman iki yol var. Ya uyum sağlar, mutlu mesut yaşar gidersiniz –ki bu kendinize ihanet etmektir- ya da her şeye katlanır, mücadele eder, kendinizi geliştirirsiniz. Şüphesiz bu, sizi yoracak bir yol. “Ben üçüncü şıkkı uyguluyorum. Hiçbir şeye karışmıyorum.” diyenler varsa bilsin ki bu tamamen kendini kandırmaktır. Pasif olarak mobbing yapanlara destek vermek demektir.

Verimsiz ve insanın kabiliyetlerini körelten ortamlara uyum sağlamayı başarı zannedenler için, eski bir Kızılderili hikayesi anlatmak istiyorum.

Bir kartal yumurtası, kazara, kır tavukları yumurtalarının arasına düşmüş. Gün gelmiş yumurtalar çatlamış, yavrular çıkmış. Anne tavuğun peşinde kırlarda dolaşırken, kartal yavrusu, gökyüzünde uçan kartallara bakmaya başlamış. Bir gün uçmayı denemiş. Anne tavuk çok kızmış ve azarlamış. ” Bırak yukarıya bakmayı. Sen tavuksun uçamazsın.” Zavallı yavru denemekten vazgeçip, kır tavukları arasında yaşayıp gitmiş. Hikayenin de anlatmak istediği gibi, motive edilmediğimiz, baskıya maruz kaldığımız ortamlarda, değil yeni bir şey öğrenmek, Allah vergisi yeteneklerimizi bile kaybederiz.

Eğitimciler, zekayı portakal çekirdeğine benzetir. Toprağa eker, sularsanız zamanla büyür ve portakal ağacı olur. Tahtanın üzerine koyarsanız hiçbir şey olmaz. Zeka da böyle. Potansiyelinizi kullanacağınız ortamlarda sürekli gelişirsiniz ve yaşam kaliteniz hep yükselir. Baskı ve taciz ortamlarında ise, ya geri sayarsınız ya da yerinizde sayarsınız. Tercih sizin.

Uçmak istiyorsanız, kır tavuklarıyla dolaşmayın. Diyelim ki mecbur kaldınız. Daima değerinizi bilin ve muhafaza edin. Unutmayın, altını sarrafı bilir.

Çok sevdiğim bir beyitle bitirmek istiyorum. Kazara bir sapan taşı, bir altın kaseye değse Ne taşın kıymeti artar, ne kıymetten düşer kase

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası