Mobbing ile Mücadele Derneği olarak Türkiye Kamusen işbirliği ile 4-10 şubat Mobbing Farkındalığı Haftası kapsamında ortaklaşa düzenlediğimiz panel geniş katılımla gerçekleştirildi. Kamusen Genel Merkezinde yapılan panelde “Kamuda Mobbing Araştırması” anket sonuçları da açıklandı.

ÖNDER KAHVECİ: MOBBİNG İNSANLIK SUÇUDUR

Panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye Kamusen Genel Başkanı Önder Kahveci, gerek kamu gerek özel sektörde çalışma hayatının önemli sorunlarından birisi olarak kabul edilen mobbingin, her kademedeki çalışanın karşılaşması muhtemel bir olumsuzluk olduğunu söyledi. Özellikle liyakat ve ehliyet ilkelerinin çalışma ortamlarında zedelendiğine dikkat çeken Kahveci şunları söyledi:

“Özellikle kontrol mekanizmasının yetersiz olduğu, liyakat ve adalet ilkelerinin zedelendiği ortamlarda sıkça görülen ve gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun kişilere sistematik olarak baskı uygulaması durumunu ifade eden mobbing kesinlikle bir insanlık suçudur.   Mobbing, duygusal bir saldırıdır ve yaş, ırk, cinsiyet ayırımı gözetmeden; taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye ya da gruba yönelir. Rasgele olmayıp kasıtlı ve planlı olan “mobbing”in amacı, kişiyi ya da grubu iş yaşamından dışlamak, pasif hale getirmek ve yıpratmaktır.”

Kamu Kurumlarında hızla artan mobbingin çalışanların verimini düşürdüğünü vurgulayan Kahveci, “bununla birlikte psikolojik taciz olgusunun tek bir nedenle açıklanamayacak kadar kapsamlı ve karmaşık olan yapısı, olayların tespiti ve değerlendirilmesi noktasında birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır Ülkemizde bu konuya ilişkin yaptırım içeren, detaylı mevzuat eksikliği, belirsizlik ortamında çalışanlara her türlü baskının rahatlıkla yapılabildiği bir durum yaratmıştır” diyerek mevzuat eksikliğine değindi.

KAHVECİ: SENDİKAL AYRIMCILIK, ESNEK İSTİHDAM, GÜVENCESİZ ÇALIŞMA MOBBİNGE ÇANAK TUTMAKTADIR

Kamuda sendikal ayrımcılık noktasında ciddi sıkıntıların olduğunu belirten Genel Başkanımız Kahveci, şunları söyledi;

“Ortaya çıkan boşluk, kamu kurum ve kuruluşlarında sendika üyeliğinden, siyasi görüş ayrılıklarına kadar birçok nedenden dolayı kamu görevlilerinin işyerlerinde psikolojik tacize maruz kalmalarına neden olmaktadır. Kamu hizmetlerinin siyasi müdahalelere açık yapısı, kamu görevlilerinin tayin, atanma, terfi, yer değişikliği, görev gibi konularda ağırlıklı olarak idarenin takdir yetkisine bağlı olması, psikolojik tacizin yaygınlaşmasının başlıca nedenleri arasında gösterilebilir.  Bilhassa son dönemde sendikal ayrımcılık noktasında karşılaşılan sorunlardan bir tanesi de idarenin istediği sendikaya üye olmayan kamu görevlilerine, verilen geçici görevlendirmeler yoluyla uyguladığı tacizler olmaktadır. Kamuda yaygınlaşan esnek istihdam biçimi, gerekli güvencelerden yoksun bir çalışma sistemi önermesi nedeniyle çalışanları psikolojik taciz karşısında korumasız bırakmaktadır.”

Konuşmasında geçtiğimiz günlerde, yaşadığı Mobbing yüzünden hayatına son veren Saadet Öğretmeni de saygıyla ya deden Kahveci;

“Daha geçtiğimiz Kasım ayında, gençliğinin baharında hayatına son veren Saadet öğretmen, mobbingin çalışanlarımızı ne denli acı bir sona götürdüğünü en açık şekliyle ortaya koymuştur. Öğretmenimizin intihar nedeninden birinin de idarecilerin, “Memurluk hayatınız pamuk ipliğine bağlı. Sizi bitiririz.” yönündeki söylemleri olduğu ortaya çıkmıştır” dedi.

KAHVECİ: SAĞLIK ÇALIŞANLARI BAŞTA OLMAK ÜZERE KAMU GÖREVLİLERİ FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALMAKTADIR. 

Mobbingin tespiti ve yargı sürecinin uzun sürmesinden kaynaklı sıkıntılar olduğuna işaret eden Kahveci, “dileğimiz ve çabamız, çalışanlarımızın her türlü baskıdan uzak, güvenceli işlerde, verimli ve mutlu bir şekilde istihdam edilmeleridir” diyerek konuşmasını şu şekilde tamamladı:

“Kuşkusuz ki, mobbingin en yaygın olarak yaşandığı yerler kamu işyerleri olmakla birlikte, mobbingin tespiti ve yargı sürecinin uzun sürmesi, çalışanın iş yaşamını olumsuz etkileyeceği, tacizin artarak devam edeceği, çalışanın işyerinin değiştirileceği, daha zor görevlere verileceği ya da eğitim düzeyi ve mesleki becerilerine uygun olmayan işlerde görevlendirileceği endişesi ile kamu görevlilerinin bu yöndeki şikâyetlerinin sınırlı kalmasına neden olmaktadır.  Başta sağlık çalışanları olmak üzere kamu görevlilerinin pek çoğu fiziksel şiddete de maruz kalmaktadır.  Psikolojik şiddetin bir sonraki aşamasının fiziksel şiddet olduğu unutulmamalıdır.   Bütün bu sorunlar ortadayken ILO’nun Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesi, bizler için de bir umut ışığı olmuştur.”

TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI ERGÜN ATALAY : MOBBİNGİN HAYATIMIZDA ÇOKÇA YAŞANDIĞINA DİKKAT ÇEKTİ

Önder Kahveci’nin ardından söz alan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, mobbingin sadece çalışma hayatında değil, yaşamın her alanında yaşandığına dikkat çekerek, bu konuda herkesi duyarlı olmaya davet etti.

Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman yapılan çalışmalar sayesinde mobbing ile mücadele konusunda farkındalığı artırdıklarını belirtti. “mobbing işyerinin kanseridir” diyen İşman, insanların haklarını korumak için toplumsal yaraya dönüşen bu mobbing ile mücadele ettiklerini vurguladı.

İŞMAN : MOBBİNG İLE MÜCADELE DERNEĞİ 10.NCU YAŞINI KUTLUYOR.

“Mobbing ile Mücadele Derneği; sosyal diyaloğun sağlanması, sürdürülebilir çalışma barışının geliştirilmesi, onurlu çalışma hakkının korunması, beşeri sermayemiz olan deneyimli, birikimli insan kaynağımızın doğru kullanılmasının izlenmesi, işyerlerinde ayrımcılıkla mücadele edilmesi, toplumda mobbing farkındalığının artırılması, mobbing mağdurlarına hukuki ve psikolojik destek verilmesi, ülkemizde mobbing ile mücadele edilmesi amacıyla 2010 yılında kurulmuştur. : Mobbing ile Mücadele Derneği 10.ncu yaşını kutluyor.

Bu vesileyle 2017 yılında kaybettiğimiz, kendini mobbing ile mücadeleye adamış, Kurucu Genel Başkanımız, kadim dostum Hüseyin GÜN’ü saygı ve rahmetle anıyorum.

Derneğimiz; ülkemiz genelindeki 14 il temsilciliği ile Mobbing mağdurlarına destek vermektedir. Katılım belgeli ve Sertifikalı olarak, Mobbing Farkındalık ve Mobbing Temel Analiz Uzmanlık Seminerleri düzenlemektedir. Mobbingin Üniversitelerde seçmeli ders olarak okutulması için girişimlerde bulunmakta, destek vermektedir.” Dedi.

İŞMAN : KAMU VE STK’LARIN İŞBRLİĞİ İÇERİSİNDE BİRLİKTE ÇALIŞMASI ÜLKEMİZ VE İNSANIMIZ YARARINADIR.

Kamu ve STK’ların birbirlerini dinlemeleri, anlamaları, iletişim kurmaları, birbirlerine güven duymaları, beraber çalışmaları ve sorunlara ortak akılla çözümler üretmeleri gerekir.

Hem kamunun hem de STK’ların istekli ve iyi niyetli olması, bu işbirliği için hukuki anlamda düzenlemelerin yapılması, ortak bir sinerji oluşturulması, sistem kurgulanması ve standartların belirlenmesi gerekir. STK’larla ortak veya beraber çalışma, işbirliği yapma konusunda teşvik edilmesinin ülkemiz ve insanımızın yararına olacağına yürekten inanıyoruz.

Bugün burada Derneğimiz ve Kamusen işbirliği ile yaptığımız Mobbing Memur Anketi sonuçlarını açıklayacak, değerlendireceğiz. Kamuda Mobbing ile mücadele konusunda yapılması gerekenleri, sorunları ve çözüm önerilerini değerli panelistlerle masaya yatıracağız. 

Mobbing ile mücadele derneği olarak; Ülke genelinde 4-10 Şubat Mobbing Farkındalığı Haftasının ikincisini çeşitli etkinliklerle kutluyor olmanın gururunu yaşıyoruz.

Toplumsal sorumluluğumuz gereği, pozitif bir yaklaşımla; Ülkemiz çalışma yaşamının en önemli sorunlarından biri olan iş yerinde psikolojik taciz yani mobbingin önlenmesi amacıyla ilk günkü azim inanç ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz.

İŞMAN: BU MÜCADELE ÜLKEMİZ ADINA ÇALIŞANLARIN HAKLARINI HATIRLATMA, HUKUKLARINI KORUMA, KOLLAMA MÜCADELESİDİR

Bu mücadele ülkemiz adına, Beşeri sermayemiz olan deneyimli birikimli kalifiye insan gücümüzü koruma, kollama mücadelesidir. Çünkü mobbing; çalışma barışını ortadan kaldıran, onurlu çalışma hakkını ayaklar altına alan, bir işyeri kanseridir.

Bu mücadele; İşyerlerinde verimliliği azaltan, insanları çalışmaktan alıkoyan, yalnızlaştıran, mutsuz eden, psikolojik rahatsızlıkları çoğaltan, anti-depresan kullanımını artıran, bu mutsuzluğunu evine, ailesine taşıyan mağdurlarla, toplumsal bir yaraya, kangrene dönüştüren; Allah korusun intihar ve cinayetlere neden olan insanların; haklarını hatırlatma, hukuklarını koruma, kollama mücadelesidir.

Bu mücadelede Derneğimize ilgi gösteren, katkı sağlayan, destek veren Başta KAMUSEN genel başkanı sayın Önder KAHVECİ olmak üzere TÜRKİŞ Genel Başkanı sayın Ergün ATALAY beye, Türkiye Barolar Birliği Genel Başkanı Avukat Sayın Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’na, Üniversite Rektörlerine, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Sayın Süleyman Arslan beye, Kamu kurum ve kuruluşlarının Değerli Başkanlarına, Genel Müdürlerine, ulusal ve yerel medya kuruluşlarına şükranlarımızı sunuyoruz.

İŞMAN : MÜSTAKİL BİR MOBBİNG İLE MÜCADELE KANUNU ÇIKARILMALIDIR.

Kamu ve özel sektördeki mobbingin durdurulması için, her gelişmiş ülkede olduğu gibi hiç vakit kaybetmeden, dünyadaki iyi uygulama örnekleri, ülkemizin sosyal ve kültürel birikimleri ve de bu güne kadar mağdur olmuş kişilerinin deneyimleri ve yaşadıklarını da dikkate alarak, kapsamlı bir çalışma ile ülkemize has müstakil bir MOBBİNG KANUNU çıkarılmalıdır.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, TBMM çatısı altındaki siyasi partiler, YÖK, Üniversiteler, Türkiye Barolar Birliği, Sendikalar, Konfederasyon, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TÜSİAD, Sivil Toplum Kuruluşları, ulusal ve yerel bütün basın yayın kuruluşları mobbing ile mücadelenin konusunda seferberlik ilan edilmelidir.

İŞMAN : 190 SAYILI İLO SÖZLEŞMESİNİN İMZALANMASI İÇİN AÇIK ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ.

İşman konuşmasının son bölümnde “İLO tarafından imzalanan 190 sayılı işyerlerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan sözleşmenin ve tavsiye kararının ülkemiz tarafından onaylanması ve etkin bir biçimde uygulanması için AÇIK ÇAĞRIMIZI tekrarlıyoruz. dedi.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan’da yaptığı konuşmada, mobbingin önüne geçilmesi için insan sevgisinin var olması gerektiğine işaret etti.

Ankara Tabip Odası başkanı Vedat Bulut ise, özellikle sağlık sektöründe ciddi sıkıntıların olduğunu belirterek esnek çalışma sisteminin mobbingi artıran nedenlerin başında olduğunu söyledi.

Konuşmaların ardından panele geçildi. Panelin başında “Kamuda Mobbing Araştırması” anket sonuçları Mobbingder Genel Sekreteri ve AR-GE Proje Genel Koordinatörü Dr. Mustafa Kemal TOPÇU tarafından açıklandı. Ardından panelistler sunumlarını gerçekleştirdiler.

Panelde; Mobbingle Mücadele Derneği’nden Dr. Mustafa Kemal Topçu, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Kadriye Bakırcı, Kamu Denetçiliği Kurumundan Didem Yeter Güler, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitliği Kurumundan Dr. Hicran Atatanır ve Türkiye Kamu-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Leyla Polat ve İlhan İŞMAN panelist olarak YER ALDILAR VE konuyla ilgili detaylı açıklamalarda bulundular.

Panele, Türk-İş Eski Başkanı ve SGK yönetim Kurulu üyesi Salih Kılıç, Türkav Başkanı Ebubekir Korkmaz, İlksan Başkanı Tuncer Yılmaz, Türkiye Kamusene bağlı sendikaların Genel Başkanları ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve Mobbingder yönetim kurulu üyeleri, de katıldı.

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası