Son yıllarda lugatımıza giren fakat özünde çokta içeriğini bilmediğimiz bir kavram mobbing. Mobbing nedir? Kimlere uygulanır? Bununla nasıl mücadele edilir? Bu sorulara yanıt almak için mobbing ile Mücadele Derneği Doğu Anadolu Temsilci Başkanı jale Alcan’ın kapısını çaldık. Göreve geldiği günden beri onlarca mobbing mağdurunu kurtaran, gece gündüz demeden mağdurların sorunlarına çözüm arayan Alcan ile Doğu’da yaşanan mobbing sorununu konuştuk, biz sorduk Alcan yanıtladı.

Dilerseniz öncelikle mobbing nedir? Buradan başlayalım.

Türk Dil Kurumu’na göre bezdiri, yıldırı, taciz ancak bizim derneğimize göre gelişmiş bir tanım veriyoruz. Bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme, ekonomik ve sosyal baskı veya sıkıntı vermenin tamamına biz mobbing diyoruz.

Türkiye Mobbing Derneği ile ne zaman tanıştı?

Bizim derneğimiz 2010 yılında Ankara’da kuruldu. Kurucu Genel Başkanımızı rahmetle anıyorum. Hüseyin Gün aslında bir mobbing mağdurudur. Bürokrattı ama mobbing mağduru bir insandı. 4 şubat 2017 günü kendisini ebediyete uğurladık. Takdiri ilahi 57 yaşında kalp krizi sonucu hayata veda etti. Asıl kurucumuz oydu.


Doğu’da mobbing oranı nedir? Kimler mobbing mağduru?

Derneğimiz özel sektör, kamu kuruluşlarından mobbing mağduru başvuruları alıyor. Doğu Anadolu ve özellikle Erzurum’da çok fazla mobbing mağduru var. Hatırlarsınız hafızalarda hala tazedir. Kars’ta bir sosyolog 2014 yılında gördüğü mobbing sonucu cinnet geçirdi ve 5 çalışma arkadaşını öldürüp sonrada kendi kafasına sıkarak intihar etti. Bayburt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gökhan Budak. Üniversitedeki lojmanının balkonundan atlayarak intihar etti. Erzincan Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap, kendi evinde ölü bulundu. Ne yazık ki Doğu’daki bir çok ilimizde ulusal basına yansıyan buna benzer çok ağır mobbing vakaları var. Doğu illerinin tamamına biz bakıyoruz ve çok sayıda mobbing mağduru müracaatımız var.

Mağdurlar sizlere nasıl ulaşıyor, müracaatını hangi yolla yapıyor?

Mağdurlar bize www.mobbing.org.tr adresine ulaşıyor. Bu adrese başvuranlar için bir başvuru anketi doldurulur. Bu anket bilimsel bir ankettir. Bu anket sonucunda yöneticiler tarafından o kişinin bir mobbing mağduru olup olmadığı anlaşılır. Biz bununla yetinmeyiz, eğer mağdurun bulunduğu kentte temsilcimiz var ise hemen, yok ise 24 saat içinde ilgili temsilcimiz mağdura bizzat ulaşır. Veriler toplanır, mağdurun durumuna bakılır.

Peki, neler mobbinge giriyor, bunun teşhisi nasıl konuyor?

Elbette her şey mobbing değildir. Bakın bizim sayfamızı her gün binlerce insan ziyaret ediyor. 2016 verilerine göre derneğimize başvuran ve mobbing gördüğü anlaşılan 21 bin kişinin sorunu çözüme kavuşmuştur. 2017 istatistikleri henüz açıklanmadı. Bir kişiye ya da bir gruba yapılan baskının mobbing olabilmesi için bir süre geçmesi lazım. Yani en az 2 hafta en fazla 6 ay aynı tavırlara maruz kalması lazım. Örnek verecek olursak en fazla mobbing müracaatı aldığımız sektörlerden biri basın sektörü. Yöneticinin bir muhabire ya da bir çalışana o anlık sinirlenmesi ve bir ifade kullanması mobbing değildir. Neden basın sektöründen örnek veriyorum? İş stresinin en fazla yaşandığı meslek gruplarından biri olduğu için. İş stresinden kaynaklanan sorunlar mobbing değildir. Mobbing olabilmesi için sürekli olması lazım. Mağdur ile yüz yüze gelindiğinde tüm bu kriterler incelenir. Eğer gerçekten mobbing varsa mağdur bu nedenle bir takım psikolojik arazlara yakalanmış ise önce bir psikolog belki bir psikyatri muayenesinden geçiririz. Çünkü mobbing bir psiko-terör eylemidir.

Türkçe karşılığı olan mobbing bir insan hakları ihlalidir. İntiharlara sebebiyet veriyor, aile temelinin bozulması boşanmalara neden oluyor. Depresyonlara sebep oluyor, iş kayıplarına sebep veriyor. Kişinin iş yerine gelmesine engel oluyor. Bu nedenle biz mobbing uygulayana zorba, mobbinge maruz kalana mağdur diyoruz. Biz bunlara maruz kalanlar için eğer antidepresan kullanımına başlanmış ise bu konuyu yargıya dahi taşıyoruz ve avukatlarımız devreye giriyor. Ortada bir hak mahrumiyeti var mı? Haklarını alabilmiş mi? Haksız bir disiplin cezası uygulanmış mı? Döner sermayesini alabilmiş mi? Tüm bunlar inceden incele ele alınır.

Neden mobbing uygulanıyor, bunların derdi ne, mobbinge sebep ne?

Örneğin cinsiyet, din, ırk, yaş, dil, hemşericilik, etnisite, çok fazla iş disiplini. İşine son derece bağlı olan insanların çoğu mobbing mağduru. Mağduru oluşturan sebeplerin yanında mobbingi uygulayan zorbayı, zorba yapan nedenlerde var. Mesela kıskançlık, kötü yöneticilik, fırsatçılık, çıkarcılık, farklı siyasi görüş farklı görüş. Kamuda iş tüzüğünü belirleyen bazı maddeler var, 657 gibi. İşte bunları bilemeyen kişiler zorba oluyor ve mobbing uyguluyor.

Dernek olarak hangi alanlara bakıyorsunuz? Özel sektör, kamuda ya da aile içi şiddet hangisi sizin alanınızda?

Aslında sık sık muhatap kaldığımız soru bu, ailece içinde mobbing. Bir kere aile içinde mobbing olmaz. Niye çünkü mobbingin olması için mutlaka bir iş yerinde olmanız lazım. İş görenle muhatabını bağlayan bir durumdur. Ailece içindeki şiddet olur, mobbing olmaz. Oda yargının alanına girer. Şunu da belirtmekte fayda görüyorum. Bize FETÖ mağduruyum, FETÖ tarafından mobbinge uğradım diye başvurular oluyor. Biz bu müracaatları almıyoruz. Bu bizim işimiz değil, terör olayları yargının işini.

Mobbing’in türleri neler?

2010 yılında kurulduğumuzda kurum ve kuruluşlarda yukarıdan aşağıya doğru seyreden bir mobbing vardı. Yani üsttün asta yaptığına sıkça rastlıyorduk. Fakat son yıllarda durum değişti, bu kez alttan yukarı bir mobbing söz konusu olmaya başladı. Çalışan amirine mobbing yapıyor. Birde yatay mobbing var. Aynı iş gören her iki memurun birbirine uyguladığı mobbing. Aşağıdan yukarıya doğru yapılan mobbingin artışına neden olan etkenler var. Eğitim seviyesi arttıkça istihdam alanları genişliyor. İş yerlerinde adam kayırmacılık, sınavsız ve mülakatsız işe alınma yani torpile ile gelen üsttün altını kabul etmemesi veya tam tersi. İşini iyi yapan yöneticiyi bile elemine etme, dışlama zaten mobbingin temeli budur.

Dernek olarak yaptırımınız nedir?

Mobbing ile Mücadele Derneği, mobbing ile örgütlü olarak mücadele ediyor. Biz bir sivil toplum kuruluşuyuz ama bağımsız bir STK’yız. On bir ilde il temsilcilerimiz var, bu sayı giderek de artıyor. Biz aynı zamanda kurum ve kuruluşlara mobbing farkındalık eğitimleri veriyoruz. Mağdurların çoğu mobbingin olup olmadığını anlayamıyor. Bana yapılan herkese yapılıyor zannediyor. Veya bunun bir suç olduğunu bilmiyor. Oysa mobbing iş kanununa, borçlar kanununa ve medeni kanuna göre suçtur. Neden suç? Çünkü çalışanın akıl ve ruh sağlığını korumak o kurumun görevi olduğu ama bunu koruyamadığı için suç. Dernek olarak bir elçilik görevimiz var. Hukuki mecralara intikal etmeden kurumun yetkilisi ile ya da bakanlıkla ya da TBMM İnsan Hakları Komisyonuna müracaat ederek bu durumu çözmeye çalışıyoruz. Bu konuda ciddi başarılar elde ettik. Başta Kamu Denetçiliği Kurumu olmak üzere bu ve benzeri kurumlarla da iş birliği içindeyiz.

Bakın eğer mobbing varsa tazminatta var. Çünkü bu yolla sağlığını kaybedenler var. Türkiye’de bizim derneğimiz aracılığı ile çok sayıda tazminat kazanan mağdurlarımız var. Biz zorbayı tazminata mahkum edemiyoruz ama konuyu yargıya taşıyoruz ve mağdura yardımcı oluyoruz. Ve şunu net söylüyorum; Mobbing yapan zorbanın bir daha bu göreve gelmesi bir daha mümkün değil.

Gizlilik karinesine ne kadar riayet ediyorsunuz?

Çok önemli bir konu bu. Bizim için gizlilik zaten esastır. Ne kurum, ne zorba, ne de mağdur asla deşifre edilemez.

Erkekler mi yoksa kadınlar mı daha fazla mobbing mağduru?

Dernek olarak mobbing müracaatları alırken bir takım istatistiki çalışmalar da yaptık. Yıllara göre oranlar değişiyor. 2014-15 yıllarında kadınlar erkeklere oranla daha fazla mobbing mağduruydu. 2016 da bu oran eşitlendi. Kadın yöneticilerde mobbing uyguluyor ve zorba olabiliyor.

Birde mobbingin üniversitelerde seçmeli ders olma durumu var. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

2015 yılında Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) üniversitelerde ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliliği’ dersini zorunlu, mobbingin seçmeli ders olarak verilmesi kararını almıştı. Bu kararı Kocaeli Üniversitesi uygulamaya soktu. Bu karara ilişkin Mobbing ile Mücadele Derneği olarak Atatürk Üniversitesi’ne başvuruda bulunduk. Sevinerek söylemek isterim ki Üniversite Senatosu tüm fakültelerde bu dersin seçmeni ders olmasının kararını verdi. Türkiye’de bu kararı uygulayan ikinci üniversite olduk. Başta YÖK Başkanı Sayın Yekta Saraç’a Sayın Rektörümüz Ömer Çomaklı’ya ve bu kararı alan senatoya çok teşekkür ederim.

Bullying var, bu nedir?

Başkalarını etkilemek için iş yerinde veya okul ortamında uygulanan akran baskısı, arkadaş zorbalığıdır. Sözlü taciz, fiziksel baskı ve bir olay hakkında kişiyi isteği dışında zorlamak olarak ortaya çıkar. Hedef alınan kurbanlar cinsiyet, dil, ırk, din vb… konularda baskıya maruz bırakılır. Bullying davranışına maruz kalan kişiler muhataplarının kaba- dayı- davranışlarıyla karşılaşırlar. Bullying okulda zorbalık ve işyerinde de akran istismarı olarak nitelendirilebilir.

Bullying, iş yerlerinde, dini kurumlarda, askeriyede, akademik kurumlarda, göç alan bölgelerde, yetiştirme yurtlarında, huzur evlerinde, Siber alanlarda ve engelli bireylerin yaşam alanlarında sıklıkla ortaya çıkabilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuracağız, okullarda, yurtlarda, dini kurumlarda ve siber alanlarında her alanda eğitim verilmesini isteyeceğiz. Mobbing biliniyor ama bullying bilinmiyor. Akran zorbalığı ile madde kullanımı şu an yüzde 49.98. Şimdi bir anne bonzai denen maddeyi görse tanıyabilir mi? Çocuklar sigara ya da madde kullanımı ailede gördüğü için yapmıyor. Aksine akran zorbalığı ile bu işlere meylediyor. Tıpkı cinsel taciz gibi. Yani tüm kötü olaylar akran zorbalığı ile ortaya çıkıyor. Bizim mücadele alanımızda bullying de var. Çünkü aynı nedenler bullying de de var. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza sahip çıkmalıyız.

www.gazetepusula.net

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası