Bir görüşmeyi kasete kaydeden sanıklara açılan ‘haberleşmenin gizliliğini ihlal’ davasında Yargıtay ilginç bir karara imza attı: “İşlenmekte olan bir suç varsa ya da haksız bir saldırıyı önlemek için konuşma ve haberleşme içeriklerini dinleme, izleme, kaydetme eylemleri hukuka aykırı kabul edilemez”

Yargıtay, kişilerin kendilerine yönelik bazı suçların işleneceği gerekçesiyle başkalarının özel hayatını ve haberleşmesinin gizliliğini ihlal edebileceklerine, hukuka aykırı olarak nitelenemeyecek bu ihlallere ceza verilemeyeceğine hükmetti.

Adana’da ev telefonundan yaptıkları bir görüşmeyi teyp yardımıyla kasete kaydeden sanıklar hakkında “haberleşmenin gizliliğini ihlal” iddiasıyla dava açıldı. Sanıklar Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, “şikayetçilerin daha önce kendilerine hakaret ve tehdit içerir sözler söylediklerini işittiklerini, bu yüzden de onların haberi ve rızası olmadan yaptıkları görüşmeyi kaydettiklerini” söyledi.

Bunun üzerine mahkeme sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, şikayetçilerin ve Cumhuriyet Savcısının başvurusu üzerine kararın temyiz incelemesini yaptı. Dairenin kararında, yasadışı dinlemelerin önünü önemli ölçüde açan bir karar verildi.

Kayda almak suç ama…

Kararda, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için, iki veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmemeleri gerektiği yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, internet, telefon, telsiz, faks, mektup, telgraf, kağıt vb. gibi elverişli araçlarla paylaştıkları bilgi, düşünce, duygu ve tutumlarının başka kişiler tarafından, özel bir çaba gösterilerek, öğrenilmesi gerektiği belirtildi. Kanunda başkalarının haberleşme içeriklerinin kaydının ayrı bir suç olarak düzenlendiği vurgulandı.

Hakaret, tehdit, taciz

Yargıtay’ın kararında, buna rağmen kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda işlediği “haberleşmenin veya özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlarından ötürü ceza verilmeyeceği belirtildi.

Kararda şöyle denildi: “Örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntülerini dinleme, izleme ya da kaydetme eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemez.”

Yargıtay’ın bu gerekçesine göre, kendisine yönelik “hakaret, tehdit, taciz” suçu işleneceği iddiasıyla haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal edecek fiilleri işleyenlere ceza verilmeyecek.

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası