Bilim İnsanları Derneği 2011’de kurulmuş yeni bir dernek. Amacı, bilimsel çalışmalarıyla kendi ilgi alanında uzmanlığını kanıtlamış kadınların ve erkeklerin toplumda ve bilim dünyasında “bilim adamı ya da “bilim kadını” adı yerine “bilim insanı” kimliğiyle var olması için her alanda bilimsel faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak. Bu ve diğer konularda bilimsel çalışmalar yapan öncelikle kadınlar ve kadın kuruluşları olmak üzere kişi ve kuruluşlara destek vermek amacıyla kurulmuş.

Dernek Başkanı Prof. Dr. Gülçimen Yurtsever ve Uzman Dr. Hüseyin Kurtulmuş, Bilim İnsanları Hakları konulu geleneksel yıllık kongresini yaptı bu hafta İzmir’de. Çok değerli konuşmacıları ağırladı.

Kongreye bizzat katıldım ve çok şaşırdım. Kongrenin konusu mobbing. Toplumun her kesiminde ve çalışma hayatında sıkça rastlanan bu durumun okumuş, aydın, akademisyenlerimiz arasında olması ilginç geldi. Pek çok örnekle de bu vahim tabloyu çizdiler bize.

Peki, 90’lı yılların başında tanıştığımız mobbing nedir?

Bir veya bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması. İş yerinde yıldırma politikası uygulaması.

Özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulanmasıyla ortaya çıkıyor.

Bir toplumda bilim ve bilim insanlarının hakları varsa, özgür ve özgürce konuşabiliyorsa, çevresinde soyut ve somut her olaya her şeye bir parça bilimsel çerçeveden bakabiliyorsa, o toplumun gelişmesi söz konusu olur.

Atatürk, “Bilim gerçeği bilmektir. Bilimsel gerçeklikler ise her ferdin istediğini düşünmesi, istediğine inanması, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olması, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak ya da yapmamak hak ve hürriyetine sahip olmasıdır. Kimsenin fikrine ve hürriyetine sahip olunamaz” demiştir.

Bilim, mobbing ve demokrasi

Bilim bir senfoni orkestrasıdır. Bilim insanları bu orkestranın her bir enstrümanı veya sanatçısıdır. Birçok sesliliğin ortak bir ahenk içinde verdiği tek bir tını gibidir. Ve demokrasi de bu değil midir?

Prof. Dr. Hülya Güven, Prof. Dr. Ayşegül Demirhan, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, Araştırma Görevlisi Emre Can Demircioğlu, Prof. Dr. Günseli Naymansoy, Prof. Dr. Hamit Hancı konuşmacılar arasındaydı. Ben Luxembourg Üniversitesi’nde Ordinaryüs Prof. Ruşen Ergeç’in ve diğer konuşmacıların anlattıklarını toparlamaya çalışacağım.

Mobbing yasada yer almasa bile hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, ifade özgürlüğünün engellenmesini içerir. Öğrenilmiş çaresizlik, tükenmişlik depresyonu geliştirir. Kişide aidiyat duygusu kaybolur. Bilim insanları güçlerinin farkında değil, korkunun etkisindeler.

Mobbing günü kurtarma ve korku kültürü ile yapılıyor. Yetkinliği ve bilgisi olmayan insanlar, mobbinge uğrattıkları kişilerin kendisini sorgulamasını ve güvensizliklerini geliştiriyorlar. Gücü eline alan yaptıklarının başkasına ne zararı olacağını düşünmüyor.

Meslektaşlarına yapılan mobbinge akademisyenlerin sessiz kalması ya da desteklenmesi çok daha yıpratıcı. Ve buna dayalı olarak hak arayamamak. Denetim ve hak arama mekanizmalarının yeterince çalışmaması. Rektörlerin YÖK yasası nedeniyle mutlak egemenliklerinin olması. İyi niyetli olmayanlar tarafından tehlikeli olabilmesi. Kaynakların eşit dağıtılmaması. Yönetime yakın üniversitelerin bundan daha çok pay alıyor olabilmesi. Bilgi edinme ve araştırma hakkının yeterince kullandırılmıyor olması veya istenilen kadar olmaması.

Cinsiyet ve ırk ayrımcılığı. Kadınların bilimden uzaklaştırılması, pasif görevlere getirilmesi ve kadınlara daha düşük ücretler verilmesi. Eğitim alma ve verme hakkının yöneticiler tarafından engellenmesi. Üniversitelerde seçme ve seçilme hakkının demokratik olmaması. Biat kültürünün yerleşmiş olması gibi…

Avrupa’daki mahkemelerin bireylerin yaptıkları mobbing nedeniyle, bunu engellemeyen devleti de sorumlu tutması ise çözümlerden biri.

Bilim insanlarının önünün açılması ümidiyle…

tagilbircan@gmail.com

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası